Ultrasonografi hızlı, muayene esnasında tanı ve tedavi olanağı sağlayan, yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılan, bu nedenle radyasyon riski barındırmayan, güvenilir ve invaziv olmayan bir görüntüleme yöntemidir. Magnetik rezonans, bilgisayarlı tomografi gibi diğer görüntüleme yöntemlerine göre ucuzdur. Kas-iskelet sisteminde kaslar, tendonlar, bağlar, periferik sinirler, eklem kapsülü, eklem sıvısı, kıkırdak ve kemik yüzeyi dahil pek çok dokunun görüntülenmesinde kullanılır. Bu dokuları görüntülerken tanı ve gerekli durumlarda enjeksiyon ile tedavi olanağı sağlaması nedeniyle oldukça değerlidir.

Eklem enjeksiyonlarının amacı dokuda miktarı artmış olan sıvıyı boşaltmak veya tedavi amacıyla sıvı enjekte etmektir. Dokuda artmış olan sıvıyı boşaltmak basıncın azalması ile eklemde rahatlamaya ve alınan sıvının analizi ile tanı koymaya yardımcı olur. Eklem içine veya çevresine enjeksiyon tedavisi ise artrit, tendinit, bursit, kas yırtılması, sinir sıkışması, kireçlenme gibi rahatsızlıklarda ağrıyı azaltmak, hareket kısıtlılığını gidermek, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak, yaşam kalitesini arttırmak amaçlarıyla kullanılır. Enjeksiyon esnasında steroid, lokal anestezik, hyalüronik asit, trombositten zengin plazma (PRP) ve kök hücre tedavileri uygulanabilir.

PRP, yani trombositten zengin plazma tedavisi, kişinin kendi kanından elde edilen trombositlerden oluşan bir plazmanın dokuya enjeksiyonu ile yapılan bir tedavi yöntemidir. Trombositler, kanın pıhtılaşmasından sorumlu olan ve aynı zamanda doku yenilenmesini ve büyümesini teşvik eden proteinler açısından zengin hücrelerdir. PRP, enjekte edilen dokuda tamir mekanizmalarını tetikleyerek tedaviye destek amacıyla tendinit, bağ veya kas yırtılması gibi rahatsızlıklarda kullanılabilir.

Kök hücre tedavisi, vücudun kendisini onarma ve yenileme yeteneğine sahip özel hücrelerin yağ dokusu veya kemik iliği gibi dokulardan izole edilerek ayrıştırılması ve hedef dokuya enjekte edilmesi ile yapılan tedavi yöntemidir. Kök hücreler, vücutta farklı hücre türlerine dönüşme potansiyeline sahip hücrelerdir. Bu hücreler, eklemlere veya eklem çevresi hasarlı dokuya enjekte edilerek kıkırdak ve eklem dokusundaki hasarı, tendon ve bağlardaki yaralanmayı onarmak amacıyla kullanılabilir.

IV (intravenöz) terapiler; damar yoluyla doğrudan kan dolaşımına vitamin, mineral, aminoasit, antioksidan gibi maddelerin verildiği destekleyici bir tedavi yöntemidir. IV terapi ile verilen bu maddelerin sindirim sistemini atlayarak doğrudan organlara ve hücrelere gitmesi amaçlanır. IV terapi yapılmasına mutlaka kişiye özel detaylı bir değerlendirme sonucunda karar verilir. Glutatyon, yüksek doz C vitamini, alfa-lipoik asit, L-carnitine, çinko gibi maddeler IV terapi olarak uygulanabilir.

Glutatyon, serbest radikallerin nötralizasyonu, detoksifikasyon, sisteinin taşınması ve depolanması, askorbik asit ve E vitamini rejenerasyonu gibi birçok süreçte yer alan antioksidan bir maddedir. Glisin, sistein ve glutamik asit isimli üç aminoasitten oluşur ve vücudumuzda doğal olarak bulunur. Ancak glutatyonun yaşın ilerlemesi ile birlikte azaldığı bilinmektedir. Bağışıklık sistemini desteklemek, askorbik asit ve E vitaminlerini canlandırmak, serbest radikalleri parçalamak ve toksinleri metabolize etmek amaçlarıyla takviye olarak kullanılabilir. Yüksek doz C vitamini, yani askorbik asit, vücutta üretilemez ve depolanamaz. Bu nedenle besinlerle düzenli bir şekilde alınması gerekir. Bağışıklık sistemini desteklemek, kronik yorgunluğun giderilmesi ve iştahsızlık gibi durumlarda takviye olarak kullanılabilir.

Alfa-lipoik asit (ALA), vücutta doğal olarak üretilen, glutatyon, askorbik asit ve E vitamini gibi diğer antioksidanları geri dönüştürebilen güçlü bir antioksidandır. Enflamasyon, nöropatik ağrı, yağ yakımına destek amacıyla verilen tedaviye ek olarak kullanılabilir.

Yağ yakıcı terapi, L-karnitin ve çinko karışımından oluşur. Vücudumuzun metabolizma hızı yaş ile yavaşlar. Bu doğal yavaşlamaya karşı koymak, kilo kaybını desteklemek, metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını arttırmak ve iştahı dengelemek amacıyla doğru hazırlanmış bir diyet programına takviye olarak uygun kişilerde kullanılabilir.

Sağlıklı ve kalıcı zayıflama için mucize diyet yoktur. Yaş, cinsiyet, sağlık durumu, metabolizma hızı ve günlük aktivite seviyesine göre kişiye özel diyet belirlenmelidir.

Sporcu diyeti programı, spor yapan kişilerin antrenman ve yarışma performanslarını optimize etmek ve genel sağlıklarını korumak için özel olarak tasarlanmış bir beslenme programıdır. Bu diyet programı, sporcunun yaşına, cinsiyetine, spor türüne, antrenman yoğunluğuna ve bireysel besin gereksinimlerine göre özel olarak hazırlanan en az 4 haftalık bir programdır.

Osteoporoz, düşük kemik kitlesi ve kemiğin mikro mimarisinde bozulma nedeniyle kemik kuvvetinin azalmasına ve kırılganlığının artmasına neden olan bir hastalıktır. Menapoz sonrası kadınlarda görülme sıklığı belirgin olarak artar. Uzun dönemli kortizon kullanımı, travma olmadan veya ufak bir travma ile kırık öyküsünün olması, ebeveynde kalça kırığı öyküsünün olması, sigara ve alkol kullanımı, düşük fiziksel aktivite, yetersiz kalsiyum ve D vitamini düzeylerinin olması osteoporoz için sıralanabilecek diğer risk faktörleridir. Bu nedenle kılavuzlar, menapoz sonrası ve 65 yaş üzeri tüm kadınlarda, 65 ile 70 yaş arası erkeklerde ve kırık için klinik risk faktörleri bulunan genç yetişkinlerde kemik mineral yoğunluğu değerlendirmesini önermektedir. Bu hastalarda

Elektrik akımının fiziksel etkilerinden yararlanılarak verilen tedavi yöntemine elektroterapi denir. Elektroterapi, ağrıyı ve ödemi azaltmak, kas spazmını gevşetmek ve kasları uyarmak, doku iyileşmesini teşvik etmek gibi amaçlarla fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.

Manuel terapi, kas iskelet sistemindeki problemleri çözmek amacıyla ellerin kullanıldığı bir terapi yöntemidir. Eklem hareketi ve esnekliğini artırmak, kas spazmlarını azaltmak, ağrıyı ve iltihabı hafifletmek ve doku iyileşmesini teşvik etmek için fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında yaygın olarak kullanılır.

Kayropraksi, omurga ve eklemlerdeki fonksiyonel bozuklukları düzeltmeyi ve ağrıyı hafifletmeyi amaçlayan ellerin kullanıldığı bir manuel terapi yöntemidir. Tipik olarak klinik hareket aralığının

Skolyoz, omurganın yana doğru eğriliği, buna bağlı olarak omurganın dönmesi anlamına gelir ve eğriliğin derecesine bağlı olarak kardiyopulmoner bozukluklara neden olabilir. Skolyoz, sıklıkla ergenlik veya çocukluk döneminde başlar ve yetişkinlik döneminden önce fark edilmeyebilir. Schroth terapisi, omurganın eğriliğini düzeltmek ve ilerlemesini durdurmak için geliştirilmiş üç boyutlu ve skolyoza spesifik bir egzersiz yöntemidir. Bu yöntem, 1920’lerde Almanya’da Katharina Schroth tarafından başlatılmış ve günümüzde de skolyoz tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır. Schroth terapisinin yalnızca sertifikalı eğitim programını tamamlamış fizyoterapistler tarafından yapılması önerilmektedir.

Pilates, esnekliği arttıran, özellikle karın, sırt ve kalça kaslarını güçlendiren, postürü düzelten, denge ve koordinasyonu geliştiren bir egzersiz metodudur. Temel prensipleri arasında doğru nefes ve konsantrasyon bulunur, kas-iskelet, solunum ve sinir sistemlerinin koordine çalışmasını sağlar. Doğru yapıldığı takdirde ağrı veya sakatlanmaya neden olmaz. Medikal pilates, kişinin yaşına, gücüne ve eşlik eden hastalıklarına özel olarak planlanmış, fizyoterapist gözetiminde uygulanan pilates programını ifade eder. Klinik pilates, kas-iskelet sistemi problemlerini engellemek için koruyucu olarak veya bu problemlerin tedavisi sonrası destekleyici amaçlı uygulanabilmektedir.

Ortopedik rehabilitasyon, kas-iskelet sistemini ilgilendiren herhangi bir bozukluk, hastalık veya yaralanma sonucunda vücut işlevlerinin geri kazanılmasını ifade eder. Eklem hareketi

Sportif rehabilitasyon, sporcuların antrenman veya maç sırasında oluşabilecek yaralanma riskinin engellenmesini veya oluşan yaralanmalarını tedavi etmeyi, spor

İzokinetik güçlendirme programları, vücudun belirli bir kas grubuna veya bölgesine odaklanan egzersiz programlarıdır. Bu programlar, kas kütlesini ve gücünü artırmak, kas

El rehabilitasyonu, el ve parmaklarda kas, sinir veya kemik hasarı sonrası işlevi geri kazanmaya yardımcı olmak için tasarlanmış bir dizi egzersizlerden ve tedaviden oluşur. Travmatik yaralanmaları, artrit, felç ve karpal tünel sendromu gibi çeşitli durumlarda kullanılabilir.

Nörolojik rehabilitasyon, beyin, omurilik veya sinir sistemi hasarı sonucu meydana gelen işlev bozukluklarını iyileştirmeyi ve hastanın günlük yaşam becerilerini geri kazanmasına yardımcı olmayı amaçlayan bir tedavidir. Bu tedavi, inme, travmatik beyin hasarı, multiple skleroz, kas distrofisi ve Parkinson hastalığı gibi çeşitli nörolojik hastalıklar için kullanılabilir.

Lenfödem, lenf sisteminin yetersiz çalışması nedeniyle lenfatik akışın bozulmasına bağlı olarak sıvı ve fibroadipoz dokuların birikmesi olarak tanımlanır. Doğuştan olabileceği gibi